MiSYONUMUZ
1) Sosyal dengenin korunması amacıyla ihtiyaç sahibi öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayıp, eğitimlerine destek olmak.
2) Yükseköğrenim ve Akademik seviyede yurt içi yurt dışı eğitim alan öğrencilere gelecekte söz sahibi olabilecek ve sahip olduğumuz manevi değerlere sahip çıkabilecek nesiller yetiştirmek,
3) Ülkemizin her yerinden yükseköğrenimlerini yapmak maksadıyla, İstanbul’a gelen Kız -Erkek öğrencilerimizin kendi evlerindeki huzur ortamını sağlayacak yurtlar temin etmek,
4) İnsanlığa hizmet edecek dini ve manevi organizasyon faaliyetlerini vakıf olarak yapmaktır
Vakfımızın Manâ ve Ehemmiyeti
Vakıfımız diğer vakıflar giibi, sosyal dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma esasına dayanan medenî bir müessesedir. Cemiyet hayatının temeli karşılıklı yardımlaşmadan doğar. İsyan, ihtilâl ve anlaşmazlıkların ilacı da karşılıklı yardımlaşmadır. İnsanlar gerek fikri kapasite açısından ve gerek bedenî ve malî güç açısından birbirinden farklı yaratılmıştır. Kuvvetlileri de vardır, zayıfları da vardır. Asayiş ve huzurun şartı bu iki tabaka arasında sosyal dengenin korunmasıdır. Tabakalar arasında uçurum meydana gelmemesi için karşılıklı yardımlaşma şarttır.Yardımlaşma olursa zayıflardan kuvvetlilere hürmet ve itaat; kuvvetlilerden zayıflara ise iyilik ve merhamet esintileri gider.Aksi takdirde zaıyflardan ihtilâl sadaları, kıskançlık bağırtıları yükselir; kuvvetlilerden ise zulüm ve hakaretler fışkırır. Kısaca medenî olmanın birinci şartı karşılıklı yardımlaşma ve bunun da en güzel şekli vakıftır.
Vakıf, bir malı mülkiyetten çıkarıp gelirine belli şartlarla, devamlı olarak bir hayır cihetine tahsis etmektir. Her millet, vakıf mânâsına gelebilecek bir hukukî müesseseye sahiptir. Ancak Osmanlı ve İslam Hukukundaki vakıf müessesesi. diğer milletlerdeki benzeri müesseselerden önemli bir farkla ayrılmaktadır. Bu fark, gayedeki farklılıktır. Büyük hukukçu Şafiî'nin. "Câhiliyye devrinde, mutlak hayır gayesiyle yapılan İsâm'daki vakıf müessesesi bilinmiyordu. "İfadesi İslâm'ın tasvip ettiği vakıflardaki gayeden habersiz olanlar tarafından tenkit bile edilmiştir.Halbuki İmam Şafiî, bu ifadesiyle Müs- lümanlar dışında diğer cemiyetlerin vakfı bilmediğini söylememekte, belki gayesi sırf Allah (C.C.) rızası ve Yaradıcıya yaklaşmak (kurbet) olan vakıfların İslâmiyet te başladığına işaret etmektedir.

